22 Ocak 2013 Salı

KANAL D'NİN TAKDİRE ŞAYAN VEFASI

 
KANAL D'NİN TAKDİRE ŞAYAN VEFASI
Medya insanı olmak zordur!
Hele ki medyaya meydan okumak,medyaya ve zamana yenilmemek daha da zordur!

***
Bir insan düşünün ki bütün ömrünü kelimelerin tüm anlamlarıyla medyaya adasın...İşine öyle bir sahip çıksın ki öyle yada böyle sebeplerle hiç farketmez; kendi ölümüne dahi işinden sonra kendi ayaklarıyla gitsin.Yılların vermiş olduğu maddi doygunluktan sonra bile işini bırakmayıp hastalığına rağmen haberci kişiliğine sahip çıksın,kendini işine adasın...Belli bir saatten sonra bütün gayesi haber olsun,işi olsun,ekibi olsun...

Zordur böyle bir adam olmak.Hele ki medya adamı olmak da zordur.Medyada adam gibi adam olmak daha da zordur.

İşte böyle biri oldunuzmu da gerisi çorap söküğü gibi geliyormuş demek ki...İşinizi yıllardır vefalı bir şekilde yapınca,Türkiye'nin en büyük kanallarından bir tanesi olan Kanal D'de size gereken ve sizin hakettiğiniz vedayı layığıyla yapıyormuş,yaparmış demek ki!

Mehmet Ali Birand'ın öldüğü açıklamasının oğlu tarafından yapılmasının hemen ardından ana habere geçen Kanal D yönetimi,ünlü haber duayeninin defin törenine kadar geçen yaklaşık 2,5 günlük bütün yayın akışını sadece ve sadece Mehmet Ali Birand kaptanlarına ayırarak,bütün gönülleri fethetti diye düşünüyorum.

Kolay değildir öyle Türkiye'nin en büyük kanallarından bir tanesinin 72 saate kadar olan aralıksız tüm yayın akışını bütün reklam,dizi,program ve sponsor anlaşmalarına rağmen sadece ve sadece kendi istedikleri akışa çevirmek.O kadar da basit değildir bu işler ki bütün yayın akışını kendi acılarının görüntüleriyle doldurabilsinler.Ama öyle yada böyle onlar bunu ve ustalarına hakettiği o son vedayı çok güzel bir şekilde yaptılar...Aslında o son vedalarını anlatırken bile Mehmet Ali Birand'ı en gerçekçi şekilde anlattılar.O yayını yapanlar tamamiyle onun eserleriydi çünkü.

A'dan Z'ye Mehmet Ali Birand'ın elinin değdiği,çıraklıktan ustalık mertebesine ulaştırdığı insanların tamamının canlı yayına çıkıp ustalarına veda etme görüntüleriyle birlikte vefalarını göstermeleri de her insanoğluna nasip olmaz.Kendi kanalını geçin bütün ana haber bültenleri birden bire kendilerinin en büyük rakiplerinden bir tanesinin gitmesini bile bu kadar içten haber yapabiliyorsa,bu sefer medyayı ve Kanal D'yi sonuna kadar ayakta alkışlamak gerekir,hiç kimse kusura bakmasın...

Öyle yada böyle koca bir medya çınarı aniden devrildi gitti...Hala Kanal D'nin ekranından Birand çıkacakmış da "Şakaaaaaaaa" diyecekmiş gibime geliyor...Ölümün bu kadar bir varmış bir yokmuş mantığında olduğunu bilecek yaşta olmama rağmen bile kabullenmekte zorluk çekiyorum.
"Şuradan bi ağaç eksilse, şu nehir çekse gitse, şu şarkı artık hiç olmasa! Bugün değil belki ama sonra ne kötü koyar adama!
Yokluğuna...çok zor alışacağız, can ağabey, tatlı ağabey, çalışkan ağabey Mehmet Ali Birand. Güle güle Baba!" diyerek ölümün tüm çıplaklığını ve gerçekliğini gözler önüne seren Okan Bayulgen'in sözleriyle de noktalıyorum yazımı...

Ne kadar da doğru?
Şuradan bir ağaç gitse bile ne kadar üzülürüz değil mi?
Koca bir çınar gitti...
Elimizden gelen yok...
Tüm Türkiye'nin ve Kanal D ailesinin başı sağolsun

Hiç yorum yok: